Alanya

Çok sayıda devlete ev sahipliği yapmış olan Alanya ender güzelliğe sahip önemli bir ilçedir. Korsanlara, Bizans dönemi derebeyleri ve Anadolu Selçuklu devletine başkentlik yapmış. Alanya antik çağlarda Pamfilya ve Klikya arasına bulunuyordu. Herodotun kaynaklarına göre burada yaşayan insanlar Truva savaşı sonrasında Anadolu'ya yayılan insanlardan geliyordu. İlk yerleşimlerin 20 bin yıl öncesinde süt paleotik devre kadar uzandığı anlaşılmaktadır.
Tarihte ilk adı Coracesium olan ilçe M.ö 4.yy'da Perslerin egemenliği altında bulunuyordu. Hemen bundan sonraki dönemde ise korsanların yuvası haline gelimiştir. M.Ö. 139 Seleki kralı kenti ele geçirmiş. Ama ele geçmesinden sonra yinede korsanlardan kurtulamadı.
M.Ö. 65 ise Roma İmparatorluğu sınırları içine katıldı. Roma'nın yıkılmasından sonra Alanya Bİzansla başlayan dönemine Kalonoros adı ile anılır. 1204 yılında Haçlıların İstanbul'da imparatorluk kurmadıyla birlikte Anadolu otorite boşluğu içine girdi. 1221 yılında Anadolu Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubatça alındı. Bu dönmede yine adı değişen kent
Alaiye olarak anılmış. Parlak döneminide Sultanı Alaaddin Keykubatın döneminde yaşamıştır. O dönemden bugüne gelen yapılardan bazıları kale, tersane ve bugün ayakta duran birçok yapı. 1300 yıllarında Karamaoğulları beyliğinin egemenli altına girer. 1427 yılında Karamanoğulları beş bin altına satmıştır.
Anadolu'da birliğin sağlanması ile birlikte 1471 yılında Fatih Sultan Mehmet’in komutanlarından Gedik Ahmet Paşa tarafından Osmanlı Devleti topraklarına dahil edilir. Alaiye 1571 Kıbrıs'a bağlanır. Konya beyliğinin sancağı olması ise 1864'e rastlar.
Bu kadar kabarık tarihiyle birlikte Antakya'ya bağlanması 1871 yılında olmuştur. Mustafa Kemal Atatürk'ün önerisi ile birlikte Alanya ismini almış. Bugünse yerli ve yabancı turislerin ilgi odağı halinde.